so:text
|
Piliçlerin ilk ve son kez güneş ışığını görüşleri de uzun, sıkış tepiş, penceresiz, amonyak ve toz dolu kümeslerde geçirdikleri yaşamlarından daha az sıkıntı verici olmuyor. Kapılar ardına kadar açılıyor, karanlığa alışmış durumdaki kuşlar bacaklarından yakalanıp, baş aşağı taşınarak kasalara dolduruluyor ve bu kasalar da bir kamyonun arkasına yığılıyor. Sonra piliçler kamyonla, öldürülecekleri, temizlenecekleri ve plastik ambalajlı et parçalarına dönüşecekleri "işleme tesisleri"ne götürülüyor. Tesiste kamyondan indirilip üst üste yığılan kasaların içinde sıralarını bekliyorlar. Bazen saatlerce süren bu bekleyiş boyunca onlara yem ve su verilmiyor. Nihayet kasadan çıkarılıp baş aşağı taşıyıcı bantlara asılıyorlar ve mutsuz hayatlarını sona erdirecek bıçağa doğru ilerlemeye başlıyorlar.
Daha sonra piliç vücutları yolunup temizleniyor ve milyonlarca aileye satılıyor. Bu kişiler kemirdikleri kemiklerin bir zamanlar yaşayan bir canlının ölü vücudu olduğunu bir an için bile akıllarından geçirmiyor ve bu vücudu "satın alıp" yiyebilsinler diye bu canlılara neler yapılmış olduğunu hiç sormuyorlar. (tr) |