so:text
|
Sınırsız zevklerin dünyası Birinci Dünya ile buna karşı tepki olarak ortaya çıkan köktencilik arasındaki kutuplaşma, günümüzde giderek maddi ve kültürel anlamda varlıklı, uzun ve tatminkar bir yaşam sürmek ile yaşamını aşkın bir hedefe adamak arasındaki çelişkiye karşılık gelmeye başlamıştır. Bu çelişki Nietzsche’nin tanımladığı etkin ve edilgen nihilizmler arasındaki çelişkiye karşılık gelmiyor mu? Bizler Batı’da Nietzsche’nin betimlediği aptalca gündelik zevklere dalmış Son İnsan’ı oynarken, Müslüman köktendinci her şeyini riske eden, kendisini bile yok eden bir savaşa girişiyor. William Butler Yeats’in “İsa’nın Dönüşü” şiiri içinde bulunduğumuz bu çıkmazı mükemmel betimliyor: “En iyimiz her türlü ilke ve bağlılığa uzak duruyor, en kötümüz ise yoğun bir tutkuya boğulmuş durumda.” Bu dizeler günümüzün anemik liberalleriyle, tutkusuz bir hırsa boğulmuş gericileri arasındaki çelişkiyi betimliyor. “En iyimiz” hiçbir konuda elini taşın altına koymuyor, “en kötümüz” ise ırkçı, dinci, cinsiyetçi bir yobazlığa saplanmış durumda. (tr) |